20 Eylül 2010 Pazartesi

DÜNYANIN BULUŞTUĞU YER: TWITTER


İnternet dünyasında her gün yeni bir fenomenle karşılaşmadan, hadi karşılaştık bağlanmadan sonra da sıkılıp yenisine geçmeden duramıyoruz. Global bir hastalık bu. Bazen düşünüyorum da dünya üzerinde herkesle ortak bir noktamız var o da internet manyaklığı. Facebookla tavan yapanbu sosyal ağ bağımlılığı şimdi de Twitter’la bambaşka bir boyut aldı.

Şu dialog pek çok kişinin arasında geçiyordur.
- Ya bu twitter da neyin nesi?
- Şimdi Facebook’un sadece ileti yazdığın kısmını düşün öyle işte nerde ne yapıyorsun ne düşünüyorsun yazıyorsun sürekli
- Aman çok gereksiz

Ve bu çok gereksiz diyen kişi, merakının kurbanı olduktan sonra tırnak kemirir gibi twitlemeye başlayacaktır. Ben de önce aşağılayıp, alay edip sonra da bağlanan tayfadan olduğum için garantisini verebilirim.

Twitter’a nasıl bağlandığımıza gelince. Twitter hesabınızı açtınız, önce bir boşluk evresi yaşıyorsunuz. Sizi takip eden biri olmayınca sanki boşluğa konuşuyor gibi şizofrenik duygulara kapılıyorsunuz. Sonra delilik güzeldir mantığıyla başlıyorsunuz siz de aklınıza eseni yazmaya. Sonra siz başkalarını takip ettikçe ve yazdıkça devamı geliyor ve bir anda takip eden sayınız arttıkça sorumluluk hissetmeye başlıyorsunuz. Sanal bir şöhret aslında. Twitiniz çok sevilirse bir anda yayıladabiliyor. Sırf bu amaç uğruna saatlerce kafa patlatıp twitleyenlere rastlamak mümkün.

Aynı zamanda Twitter öyle bir yer ki sıradan insanlar ünlü, ünlülerse sıradan. Twitter'ı bu kadar fenomen haline getiren şey de zaten hayranı olduğumuz insanların kendi ellerinden çıkan yazılarla o an ne yaptıklarını ne düşündüklerini takip edebilmek. İnsanın doğasında merak olduktan sonra Twitter’ın tutmaması düşünülemez. Birkaç gazeteceyi Twitter’da takip etmeye başladığınız an gazete okumanıza bile gerek kalmayabiliyor. O an nerede ne olup bitiyor anında öğreniyor ve bu kişilerin de birbirlerine karşılıklı twitleşmelerini de izleyebiliyor, izlemekle kalmayıp siz de yorum yaparak dahil olabiliyorsunuz. Hani “biz televizonda görüyoruz da Zeki Müren de bizi görecek mi?” durumu Twitter’da hayat buluyor diyebiliriz. Twitter kullanan ünlüler arasında Obama’dan Abdullah Gül’e, Ashton Kutcher’dan Sertab Erener’e kadar her daldan pek çok şöhret isime rastlamak mümkün.

Kişisel bir eğlence olmanın dışında Twitter’ın pazarlama sektörüne katkıları da yadsınamaz. Her sosyal ağda olduğu gibi Twitter’da da pazarlama stratejileri oldukça elverişli. Denebilir ki sırf twit atarak para kazanan insanlar var. Bu kişiler yani kurumların twitçileri, sürekli marka bilinirliği yaratmak adına twitleyerek hedef kitlelerine hızlı ve kolayca ulaşabilirler. Örneğin MAG’ın twitter hesabını takip ederseniz dergi başlıklarından an ve an haberdar olabilirsiniz.

Basit yapısıylaTwitter email, messenger ve facebooku kısa sürede solladı. Mobil teknolojinin de bunda payı büyük. Öyle bir sosyal ağ ki sanallığı geçti normal sosyal hayatımızın da bir parçası oldu. Gece dışarı çıktınız, etrafınızda elinde telefon insanlar sürekli bir şey yazıyor görüyorsanız muhtemelen o kişi sizi çekiştiren bir twit atıyor bile olabilir. Zaten evde otururken twit atmak out dışarda ne yaptığını twitlemek in! Papparazilerden bu kadar yakınan ünlülerinse bu hastalığa feci şekilde kapılıp her anlarını yazmaları ise olaya ironik bir hava katıyor. Benim tavsiyemse anne babaların saatlerce merak içinde çocuklarını beklemektense Twitter’a girip takip etmeleridir. Sonuçta annenizden başka kim merak edecektir ki sizi?

Özetleyecek olursak, yeni bir sosyal ağ fenomeni daha bizi sarana dek Twitter, pek çok insanın hayatının merkezinde olmaya devam edecek gibi duruyor. Takip etmek ya da edilmek kime ne kadar önemli bilinmez ama sanal da olsa insanların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir platform olması Twitter’a olan bu ilgiyi oldukça açıklıyor. Diyebiliriz ki eskinin kilitli günlükleri rafa kalktı Twitter’la anlık devri başladı hem de herkesin okuyacağı şekilde!

Twitter Sözlük

Tweet: özünde kuş sesi “cik” anlamına gelen tweet artık literatürde twitter’da girdiğiniz ileti olarak yer almakta
Twitlemek: Ne yaptığınıza dair attığınız her tweet
Retweet: Başkasının tweetini kendi takip edenlerinize göndermek


http://www.magdergi.com/component/flippingbook/book/36-mag-dergi-online-haziran-2010/8-2010.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder