14 Ekim 2010 Perşembe

LATİN MÜZİĞİN PRENSİ JON SECADA TÜRKİYE’DEN GEÇTİ


Latin müziğinin usta isimlerinden Grammy ödüllü Kübalı şarkıcı ve söz yazarı Jon Secada 21 ve 23 Mayıs tarihlerinde İzmir ve Ankara’da Jazzseverlere keyifli bir konser yaşattı. . Sıcakkanlı tavırları ve göz dolduran sahne performansıyla Ankara’lı seyircilere unutulmaz anlar yaşatan Jon Secada’yla konser öncesinde, Jazz tarzında çıkardığı son albümü “Expressions”tan ve kariyerinden konuştuk

1- Ankara’ya hoşgeldiniz. Umarım şehrimizi beğenmişsinizdir. Türkiye’ye ilk kez mi gelişiniz? Nasıl buldunuz?

Ankara’ya ilk gelişim. En son Türkiye’ye gelişim yaklaşık 10 yıldan fazla oluyor. O zaman İstanbul’a gelmiştim ama pek hatırlamıyorum. Ankara gibi diğer şehirleri de gezebilmek çok güzel. Türkiye’nin işleyişinin merkezi olarak çok büyük, muazzam bir şehir olduğunu düşünüyorum. Yarın İstanbul’da boş günüm olacak, pek çok güzelliklerini görmeyi planlıyorum. Geçen sefer gezme fırsatım olamamıştı.


2- Şarkılarınız Türkiye’de de çok seviliyor. Geçtiğimiz gün verdiğiniz İzmir konserine dayanarak Türk seyircisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Olağanüstüydü. Türkiye gibi yurtdışında yerlere geldiğimde uluslararası bir kariyere sahip olduğumu farkediyorum. Bu konuda kendimi çok şanslı görüyorum.


3- Son albümünüz “Expressions”da sizden duymaya alışık olmadığımız değişik bir tarza yöneldiniz. Aslında özünüze döndünüz. Jazz’a geçmenizi sağlayan neydi?

Her zaman Jazz albüm yapmak istemiştim. Zaten Jazz üstüne master yaptım, uzmanlık alanım jazz. Jazz albüm yapma fırsatı geldi ve kariyerimde doğru bir zamanlamaydı ben de bu fırsatı değerlendirdim. Benim gerçekten yapmak istediğim bir Jazz CD’si oldu. Çok akustik ve samimi bir CD oldu. Tüm kaydı hep birlikte canlı yaptık. Yani çok içime sinen bir CD oldu.


4- Favori albümünüz diyebilir miyiz?

Favori diye ayırmasak da benim için önemli bir albüm çünkü eğitimini almış olmama rağmen daha önce Jazz albüm yapmamıştım.


5- Peki bu Jazz albümün başarısından sonra bir sonraki albümde yine Jazz tarzında mı devam edeceksiniz yoksa Pop/Latin albümlerle mi devam edeceksiniz?

Bir sonraki albümüm Latin pop olacak. Başka bir CD de yeni çıktı “Classics” adı altında. Jazz CD’sinin bir devamı gibi hissediyorum. Eski romantik şarkıların bir kolekisyonu. Ama bir sonraki albümüm İspanyolca pop tarzında olacak.


6- Solo şarkılarınızın yanısıra düetlerinizle de ünlüsünüz. Hiç Türk bir şarkıcıyla düet düşündünüz mü, düşünür müsünüz?

Çok isterim. Eğer böyle bir fırsat gelirse ben hazırım.


7- Türk şarkılarını dinleme fırsatınız oldu mu?

Hayır malesef ama yarın belki birkaç Türkçe albüm alma fırsatım olabilir. Burda pek çok sanatçının olduğunu biliyorum. Televizyonda müzik kanallarında izleme fırsatım oldu. Türkiye’de aktif bir müzik sektörü olduğunu biliyorum ve bir Türk sanatçıyla kayıt yapmayı çok isterim.


8- Belki bunu okuduktan sonra pek çok sanatçı bu fırsat için size gelecektir

Evet, çok güzel olur.


9- Aynı zamanda Latin American Idol yarışmasında 4 sene boyunca jürilik yaptınız ve pek çok genç yeteneği gözlemleme şansınız oldu. Bu deneyimlerinize ve geçmişinize dayanarak sizin kadar başarılı olmak isteyen genç yeteneklere vereceğiniz en önemli tavsiye ne olurdu?

İlk söyleyeceğim şey çalışmaları, kendilerini olabildiğince çok hazırlamalarıdır. Müzik ve şarkı söylemek hakkında ne kadar çok şey bilirseniz o kadar iyi olur. Daha sonra çok sıkı ve disiplinli çalışmaya, fedakarlık etmeye hazırlıklı olmalılar. Diğer kariyerlerde olduğu gibi başarılı olmak için önlerine ne çıkarsa aşmak için herşeyi göze almalılar.


10- Pek çok yıldız adayının ilham kaynağı oldunuz. Siz buralara gelmeden önce kimlerden, nelerden ilham aldınız?

Çok fazla var. Ben radyo dinleyerek büyüdüm. Bazı R&B gruplar özellikle favorilerimden Earth, Wind and Fire. Büyüdüğüm yer Miami’de pop, rock, latin,salsa gibi her türlü müzik dinlenen multi-kültürel bir şehirdi. Ama içlerinden en önemlisi radyo ve şarkı yazarlarının şarkılarını dinlemekti.


11- İki tane Grammy Ödülüne sahipsiniz ve yeni albümünüzle bir tane daha bekliyoruz. Sizce kariyerinizde en üst seviyeye ulaştığınızı düşünüyor musunuz yoksa gerçekleştireceğiniz başka hayalleriniz var mı?

Yaptığım işi seviyorum ve bunu devam ettirmek istiyorum. Şarkı yazmak, söylemenin yanısıra New York’ta Broadway’de rol aldım, TV şovunda yer aldım. Yani kariyerimde herşeyden biraz deneme fırsatı elde ettim ve bunu devam ettirmek isterim çünkü çok fazla farklı şey yapmaktan çok keyif alıyorum.


12- Sizin de belirttiğiniz gibi çok fazla dalda görüyoruz sizi. Peki bunların içinde en çok odaklanmak istediğiniz hangisi?

Hepsi stüdyoyla başlıyor yani kariyerim şarkı yazarak başladı. Mesela şu an bir sonraki İspanyolca pop albümü müdüşünüyorum stüdyoya gidip şarkı yazmam gerek. Bu yüzden stüdyo işleri, şarkı yazmak, yaratmak muhtemelen her zaman bir numarada yer alacak.


13- Son olarak MAG okuyucuları için ne söylemek istersiniz?

Öncelikle Türkiye’deki herkese teşekkür ediyorum. Burda Ankara’da olmak bu güzel amfi tiyatoryu görmek çok güzel. Beni çağırdığınız için çok teşekkür ediyorum çünkü bu benim burda ilk konser deneyimim. Yeniden gelmeyi ve Türkiye’yi gezmeyi çok isterim ve umarım yaparım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder